Failatun Anlamı Nedir? Bir İzmirli’nin Gözünden
İzmir’de yaşıyorum ve benim en büyük hobim, her şeyin anlamını biraz da komik bir şekilde sorgulamak. İşte bu yüzden bir gün arkadaşlarımla otururken, birdenbire “Failatun anlamı nedir?” diye sordum. Hemen gözümde bir ışık yanmaya başladı: “Bu kelime tam benim gibi, hiç anlamı olmayan ama sanki çok derinmiş gibi duran bir şey olmalı!”
Şimdi, gelin hep birlikte bu failatun olayını biraz daha mizahi bir şekilde ele alalım.
Failatun: Kendisini Bilen Ama Kimseye Söylemeyen Bir Kelime
Failatun kelimesi aslında Arapça kökenli bir terim ve bir aruz ölçüsüne ait. Evet, harika bir başlangıç değil mi? Ama kafamda daha çok şöyle bir şüphe oluştu: “Bu kelimenin gerçek anlamını bilen birini bulmak, bir İzmirli’yi yemek istemediği yediği bir yemeği doğru tarif etmeye zorlamak gibi bir şey.” Yani, ilk başta ne olduğunu tam olarak bilemiyorsunuz ama söyledikçe havalı duruyor. “Failatun ne ya?” dedikçe, bir bakmışsınız herkes bu kelimenin anlamını araştırıyor.
Bir de bunun sosyal ortamda nasıl işlediğini düşünün. Örneğin, bir gün sokakta yürürken, bir arkadaşım bana “Failatun anlamı nedir?” diye soruyor. Ben de içimden bir kahkaha atarak, “Vallahi ben de bilmiyorum ama çok derin bir şey gibi söylesek, kimse anlamaz, hepimiz havalı oluruz” dedim. O an bir kahkaha patladı, tabii ki kimse ne olduğunu anlamadı ama kimse de soru sormaktan çekinmedi.
Failatun: Aruz Ölçüsünde Ritim Mi, Komik Mi?
Gerçekten de bu kelime, aruz ölçüsünde bir terim. Ama yeri geldiğinde, bana kalırsa, kelimenin anlamı herkesin kafasında farklı bir şekle bürünebilir. Aruz ölçüsü ve ritim aslında çok ciddi şeyler ama bir İzmirli olarak, bu tür ritimlerden ben daha çok sahilde esen rüzgarı ve elime çarpan martıları hissediyorum. Aruzun anlamını öğrenirken, o an fark ettim ki benim de içimdeki ritim hiç değişmiyor, hep gülmek istiyorum. Gözlerimden o sahil manzarası canlanırken, kafamda Failatun kelimesi de bir yandan dans ediyordu.
Bir başka arkadaşım ise, bu kelimeyi “büyük ihtimalle bir şarkının sözleriyle ilgili bir şeydir, tıpkı ‘Ritmik Fa-ı-latun’ gibi” diyerek, tamamen yanlış ama çok mantıklı bir çıkarımda bulundu. Böyle anlarda, insanın gerçekten düşünmeden yaşaması gerektiğini fark ediyorum.
Failatun’un Sosyal Hayattaki Yeri: Dilinden Düşmeyen Kelimeler
Hadi gelin şimdi, bu kelimenin sosyal hayatımızdaki rolüne bakalım. İzmir’de bir kafede oturuyorsunuz, arkadaşlarınızla sohbet ediyorsunuz ve biri aniden “Failatun anlamı nedir?” diye soruyor. Benim ilk tepki verdiğim anı düşünün, “Bunu gerçekten sormamış olamazsın,” dediğimde, arkadaşım da bana “Bunu bilmeyen var mı?” dedi. Öyle bir an oldu ki, hepimizin aslında bu kelimenin anlamını bilmediğini fark ettim ama kimse de bunu sorgulamadı.
“Failatun anlamı nedir?” sorusu, bir nevi İzmirli olmanın getirdiği ‘biraz dalga geç’ ama ‘tamam ama anlamını bilmeliyim’ diyebileceğiniz o karışık anlardan biridir. Hepimiz, ‘Failatun’ diyerek havalı görünmeye çalışıyoruz, oysa kimse ne olduğunu tam anlamıyor.
Failatun ve İç Ses
Bir başka komik anı paylaşmak istiyorum: Geçen gün marketteydim ve kasada sıradaki kadının, telefonuyla konuştuğu esnada, “Failatun anlamı nedir?” dediğini duydum. O an düşündüm ki, “Vallahi bu kelimeyle ne yapıyoruz biz?” İki dakika sonra kafamda iç sesim başlıyor: “Evet, ne yapıyoruz biz? Acaba bu kadar aruz ölçüsüne bağlı bir kelime gerçekten anlamlı mı?” Ama ne zaman bir şeyleri fazla düşünsem, çevremdekiler “Yine kafa mı yoruyorsun?” diyerek beni gülerek geçiştiriyorlar. O an anladım ki, bu kelimenin anlamını bilmemek, bazen gerçekte anlamaya çalışmaktan daha komik oluyor.
Failatun ve Gündelik Hayat: Taksicinin Akıl Hocalığı
Bir gün, taksiye bindim ve şoför bana, “Vallahi, ben de sana Failatun anlamı nedir diye sorayım!” dedi. Ben de gülerek “Ne alaka?” dedim, o da bana, “Abi, Google’a yaz, hepimize yeni bir şey öğrenmiş olalım” dedi. O an, hayatın ne kadar basit olabileceğini fark ettim. Bazen kelimelerin anlamını öğrenmeye çalışmak değil, onlara biraz mizah katmak gerekiyor.
Failatun: Bizimle, Hep Yanımızda
Sonuç olarak, Failatun anlamı nedir? Bunu kesinlikle anlamadık, ama şunu kesinlikle öğrendik: Bazı kelimeler, anlamlarının ötesinde bir yerlerde duruyorlar ve bir şekilde her sohbetin, her kahkahanın, her gülüşün bir parçası olabiliyorlar. Sonuçta, bir kelimenin anlamı ne olursa olsun, biz onu kendi hayatımıza, kendi tarzımıza, kendi komikliğimize göre şekillendiriyoruz. İzmir’deki sohbetlerde olduğu gibi, bazen sadece biraz gülmek, biraz da düşünmek gerekiyor.